İntihal/Çalıntı,

03-02-2024 22:39
 İntihal/Çalıntı,
Hayri K Yetik yazdı.
Elif Şafak, Mine Kırıkkanat, İntihal/Çalıntı, Bilirkişi, Avukat ve Mahkeme
On üç kitabımdan biri olan, pek çok çalıntı savına tartışmacı olarak yer vermiş 420 sayfalık Edebiyatta Ç/alıntı(İnkilap Y., 2005) kitabımın yanı sıra değişik dergilerde altı yedi de yazı yayınladım bu konuda. Edebiyatta Ç/alıntı’yla ilgili Radikal Kitap ve Cumhuriyet Kitap, Zaman gazetesi yanı sıra birçok dergide tanıtım yazıları yayınlandı.
Bilindiği gibi Mine Kırıkkanat’ın Sinek Saray’ının çalıntısı olduğu iddiasıyla Elif Şafak’ın Bit Palası romanına açtığı davayı kazanması üzerine bir tartışma başladı. Bir de Elif Şafak’tan yana destek açıklaması geldi yazarların.
Ne Mine Kırıkkanat ne Elif Şafak veya avukatları ne mahkeme üyeleri Türkiye’de bu konuda yazılmış tek kitabın yazarına sormayı nedense akıl edememişler. Onlar gibi imzacı yazarlar da bu kitabın yazarına soralım dememişler anlaşılan. Gazeteciler de birçok yazarın görüşünü almışken bir de bu kitabın yazarına sormayı düşünmemişler.
Benim gibi bu konuda söz söyleyebilecek akademisyenlerin de görüşüne başvurulmamış. Sözgelimi Kubilay Aktulum. Metinlerarasılık ve Göstergelerarasılık üzerine benim bildiğim beş kitabı var. Görüşüne katılın katılmayın sizi aydınlatacak açıklamalar yapardı, sorulsaydı.
Kubilay Aktulum’a başvurulmuş olsa da bana yönelik bir kasıt aramazdım. Kasıt yerine sorumsuzluk ve cehalet demeyi yeğlerdim. Sorumsuzluk ve cehalet olunca da mahkemeler böyle kararlar verebiliyor.
Edebiyatta Ç/alıntı incelenmiş ve eğer yargıç biraz edebiyat bilgisine ve zevkine sahip olsaydı bu kararı, eğer Mine Kırıkkanat’ın taraftarları ve “bilirkişi” gibi politik saiklerle karar vermiyor, vicdan ve adaleti ölçüt tutmuş olsaydı bu kararı veremezdi.
Bu yazıyı arkadaşlarımın baskısı üzerine yazmaya koyulmuşken ve de Romanın Aranışı Aranışın Romanı kitabımın yanı sıra pek çok roman eleştirisi ve tanıtım yazısı yazmış biri olarak konuya ilişkin şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Elif Şafak şu dile bu dile çevrilmiş, şu ödülü almış bu ödülü almış bunları geçelim. Biraz edebiyat zevki olan onun aşırmaya tenezzül etmeyecek kadar başarılı bir yazar olduğunu bilir. 
Bilirkişi’ kurulunun edebiyatçı olmaktan başka bu konuda bir referansı olmadığı ortada. Kararın edebiyat politik olduğu da öylece açık. Sıraladıkları İntihal/Çalıntı gerekçelerine gelince bunlar benzerliktir. Birçok romanla birçok roman arasında bu tür benzerlikler olması kaçınılmazdır. Farklılıklarına gelince pek çoktur ve her şeyden önce edebiyattır. Elif Şafak ele aldığı olay gibi dili de estetize eder. Bu fark bile aklanmasına yetebilir. 
Ne der klasik Ortadoğu şairleri: Düzd-i sühan zeban gerektir(söz hırsızının dilini kesmeli) ama çalan çaldığından güzel söylemişse af ola. “Bilirkişi” olan zat-ı muhteremler bunu bilmeyebilirler ama Şeyh Galib’in “çaldım ise miri malı çaldım” dediğini bilmez mi? Yüzlerce Leyla ile Mecnun, bir o kadar Ferhad ile Şirin vb değişik yazarlarca yazılmıştır. Çünkü yeryüzünde söylenmemiş sözü aramış ve olayın değil sözlerinin, yani edebiyatlarının farkını ileri sürmüşlerdir.
Son söz. Elif Şafak’a yönelik İntihal/Çalıntı suçlaması ve mahkumiyet kararı edebiyat bilmemek olduğu gibi edebiyata düşmanlıktır.
IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.